
Zamanı Yakalamak,Zamana Tutunmak
Psikanaliz Yazıları’nın 50. sayısı… Bu dosyanın konusunu belirlerken, ilk günden bugüne Psikanaliz Yazıları’nın yolculuğunu düşündük. İlk sayının yayımlanmasından bugüne 25 yıl, çizgisel zaman bize çeyrek asrın geçtiğini söylüyordu. Devraldığımız miras elden ele aktarılarak bugünlere ulaştı; bizlere de önemli olanın sayı ya da yıl değil, süreklilik olduğunu gösterdi. Bu süreçte elbette kaçınılmaz dönüşümler, değişimler yaşandı. Zamanın yalnızca doğrusal değil, aynı zamanda döngüsel akışını da hissettiren bir yolculuktu bu. Bir bebeğin anne babasının zihninde belirdiği o ilk an gibi, biz de devraldığımız geleneği sürdürürken her sayıda o başlangıç anının heyecanını taşıyoruz. Psikanaliz yalnızca geçmişin gömülü izlerini ortaya çıkarmaya çalışan bir arkeolojik kazı değil; aynı zamanda zamanın nasıl kırıldığını, büküldüğünü ve yeniden düzenlendiğini anlamaya çalışan bir düşünce biçimidir. Psikanalitik kuramda zaman, doğrusal bir hat üzerinde akmaktan ziyade, kat izleriyle işaretlenmiş, geri dönen, ertelenen ve askıya alınan bir yapıda belirir. Psikanalitik zaman, takvimle değil; tekrar, bekleyiş ve anlamın sonradan kurulmasıyla işler. Analizan ve analist, birlikte zamanın akışına dahil olurken aynı zamanda onu askıya alır, büker, yeniden düzenler. Zaman, bu ilişkide yalnızca ölçülen değil; hissedilen, ertelenen, tekrar edilen ve bazen ilk kez ortaya çıkan bir boyut kazanır. Bu bağlamda, Freud’un zaman kavramına en önemli katkılarından biri bilinçdışının zamansızlığı fikridir. Bastırılmış içerik yalnızca geçmişte kalmaz; şimdiye musallat olur, semptomlarla, sakar eylemlerle ya da rüyalarla geri döner. Yineleme zorlantısı (Wiederholungszwang), zamanın travmatik doğasını gözler önüne serer.1 Travma, geçmişte olup bitmiş bir olay değil; après-coup etkisiyle -yani sonradan, başka bir olayla tetiklendiğinde- anlam kazanan zamanda bir donma gibidir.
Laplanche ve Pontalis, après-coup kavramını şöyle tanımlar: “Bazı deneyimler, izlenimler, belleksel izler daha sonradan, yeni deneyimlerle ve gelişimin başka bir düzeyine ulaşarak yeniden biçimlendirilir. Böylece hem yeni bir anlam hem de ruhsal bir etkinlik kazanmış olurlar.” Bu tanımda iki ters yönlü zaman oku bulunur: hem geçmişten şimdiye hem de şimdiden geçmişe doğru uzanan. Bu durum, dün-bugün-yarın gibi ardışık zaman anlayışını altüst eder; geçmişi bugünden hareketle yeniden anlamlandırır.2 Bu yaklaşım, zamanın çizgisel değil, ardışık olmayan, kesintili bir biçimde işlediğini ortaya koyar. Sabbadini’ye göre, bebeğin kendisiyle nesnesi arasındaki ilk farklılaşmanın henüz oluşmamış olması ve birincil süreçlerin, haz ilkesinin ve birincil narsisizmin işleyişi, bebeğin aynı anda her yerde ve her zaman olabilen bir zaman deneyimi yaşamasına yol açar. Bu deneyim, bilinçdışının zamansızlığıyla benzerlik taşır. Ancak, nesne ilişkilerinin kademeli olarak kurulması, ikincil süreçlerin ve gerçeklik ilkesinin devreye girmesiyle birlikte bebek geçmiş-şimdi-gelecek ayrımına dayalı farklılaşmış bir zaman deneyimine geçer.3 Peki, benlik henüz bütünleşmemişken, bebek için zaman kavramından söz edebilir miyiz? İlk anlarında, bebek tüm zamanı kendinde taşır gibidir. Başka kimse yoktur; bebek, dünyanın ta kendisidir. Winnicott’un kavramlarıyla düşündüğümüzde, ‘olma’nın sürekliliği ancak öteki -yani dışarısı- tarafından belirlenir. Bebek önce anneyle ayrışmamış, bütünün parçası olarak ilk deneyimlerini yaşar. Ruhsallığın bütünlüğü çeşitli yollarla ve anlık zaman dilimlerinde oluşur; bu süreç zamanla daha uzun ve değişken sürekliliklere evrilir. Bebeğin ruhsallığında zaman kavramı, ilk hayal kırıklıkları ve ayrılıklarla doğar. Zaman algısı, benlikle benlik olmayanın, iç ile dışın ayrımına dair bir bilincin göstergesidir. Dışsal nesne oluştukça zaman da oluşur. Hem nesneden ayrılmak hem de onunla ilişki kurmak için zamana ihtiyaç vardır. Nesne sürekliliğinin kesintiye uğraması, bebekte zamanın ilk işaretlerini başlatır: arzu ile tatmin arasındaki kaçınılmaz gecikmeyle. Yinelenen zamanlar, bazı durumlarda geri döndürülemez anlara evrilir. Büyüyen bebeğin içsel zamanı, nesnenin kaybolmasıyla şekillenir. Eğer nesne hiç kaybolmadıysa, gerçekliğin sınanması da mümkün olmayacaktır. Çünkü, “gerçekliğin kurulmasının ön koşulu, bir zamanlar doyum getirmiş olan nesnelerin kaybedilmiş olmasıdır.”4 Nesnenin “yokluğu”, arzuyla savunma, benlikle nesne, anneyle bebek arasındaki ayrışmanın sancılarını yansıtır ve zamansallığın doğuşunu engelleyebilir.5 Ve zaman… yalnızca zamanın özeti gibidir: Her şey ebedidir ve hiçbir şey kaybolmaz.6 50. sayı, bizim için yalnızca bir eşik değil; geçmişi biriktiren ve geleceği çağıran bir süreksizlik noktası. Dönüp bakmak, hatırlamak, yeniden düşünmek, zamanın içinden düşünmek ve belki de henüz söylenmemiş olanı duymaya çalışmak… Ve Psikanaliz Yazıları’nı hayal edenlere ve yaşatıp büyütenlere, geçmişten bugüne sorumluluk üstlenmiş tüm Yayın ve Danışma Kurulu üyelerine, yıllardır hazırlık sürecine emek veren Bağlam Yayınları çalışanlarına, yaratan ve cömertçe paylaşan tüm yazarlara ve çevirmenlere ve belki doğrudan işaret edemediğimiz farklı düzeylerde tüm katkı sunanlara çok teşekkür ediyoruz; bu psikanaliz hayalinde yolu buluşan herkese bir kez daha şükranlarımızı sunuyoruz.
BEHİCE BORAN
İÇİNDEKİLER
Sunuş BEHİCE BORAN
Önsöz PSİKANALİZ YAZILARI YAYIN KURULU
Apres-coup: Çeviride Anlam Kaybı ya da Fazlası • ZEHRA KARABURÇAK ÜNSAL
Zaman Bilmezlikten Zamanın Katline • ANDRÉ GREEN / ÇEVİREN / MERiL ALGAZİ
Ertelenmiş Eylem ve Zamanın Döngüselliği • RAŞİT TÜKEL
Yeniden • EVREM TİLKİ
Öznelleştirmenin Mantıksal Zamanları • BERNARD PENOT/ ÇEVİREN / BARAN GÜRSEL
Bion'un Düşlemsel Belleği: Evrim ve Psikanalizin Zamanı • NERGİS AKÜZÜM
Bir Modern Zamanlar Miti Olarak Psikanaliz • HÜNER AYDIN
Zamanın Ruhu: Yapay Zekâ'yı Psikanalitik Kuram • ORÇUN AYKOL
zaman zarı • EFSANE EBCİM
Rüyalar ve Hatıralar Âleminden Sokaklara: Üç Orhan Pamuk Romani • HARİKA YÜCEL ENGİNDENİZ
Bursa'da Zaman • ALİ ALGIN KÖŞKDERE
Uyku Eğitimleri ve Bebek Uykusu • İREM GAMZE ARSLAN YÜKSEL
Hatırlama, Yineleme ve Derinlemesine Çalışma • SIGMUND FREUD / ÇEVİREN / BARIŞHAN ERDOĞAN
Bion'un İşlev Kavramının Freud Metninde Olası Karşılığına Dair Notlar • İLKER ÖZYILDIRIM
25. Yılında Psikanaliz Yazıları'na Mektuplar • GÖVER KAZANCIOĞLU / AYÇA GÜRDAL KÜEY / ELDA ABREVAYA / RAŞİT TÜKEL
}}}}