"Bedensel işlevlerin bütünlüğü ruhsal işleyişin kalitesi ile olasıdır." Bu sözler Paris Psikosomatik okulunun kurucularından Pierre Marty'ye aittir. 1993'te ölen Pierre Marty, yaşamı boyunca yaptığı çalışmalarla psikosomatik kuramın psikanaliz içerisinde gelişmesine uğraş vermiş ve S. Freud'un bıraktığı noktadan yola çıkarak beden ve ruh bağlantısının sürekliliği üzerinde çalışmıştır.

Beden, tüm tedavi biçimlerinin merkezindedir. Psikanaliz ilk olarak ruhsal dünyada yaşanan olayların bedene yönelmesi olarak açıklanan histerik yapılanmalar söz konusu olduğunda bedenle ilgilenmiştir. Ruhsal olguların bedensel dışavurumları konusu, üzerinde sıklıkla tartışılan bir konudur. Bu yaklaşım bedende yaşanan her durumu histerik olarak düşünme gibi düşünceye ya da burada somatik bir durum olmadığını varsayan tam tersi bir düşünceye yol açmıştır. Bu iki uç görüş psikosomatik psikanaliz kuramını kabul etmede zorlanan psikanalistlerin tepkileri olarak değerlendirilmelidir. Ancak, Pierre Marty, Michel Fain, Michel de M'Uzan ve Christian DAvid gibi psikanalistler kuramsal açıklamaları ve klinik zenginlikleriyle, psikanalitik psikosomatiğe psikanaliz içerisinde önemli bir yer açmışlar ve Paris Psikosomatik Okulu'nun (IPSO) kurulmasına ön ayak olmuşlardır. 

Psikosomatikçiler klinikten yola çıkmışlardır. Hastalarla çalışırken psikosomatik kişilerin dış dünyadaki olaylara karşı fazla duyarlılık gösterdiklerini ve uyarım kalkanlarının eksikliğini saptamışlar. Söz konusu uyarım kalkanlarının kişinin ruhsal yaşamının gelişiminde nasıl bir yol izlediğine dair kuramsal bir çerçeve oluşturmuşlar ve bundan yola çıakrak klinik çalışmalar geliştirmişlerdir. Ancak bu patolojilerin nevrozlardan farkını ortaya koyarak, benlikte bedensel sıkıntı veya hastalıkla karşılaşıldığında değişimlerin olduğunu, benliğin libidinal ve erotik özelliklerinden vazgeçerek yaşamın ilk dönemindeki cinsellikten arınmış ve bedenin neredeyse mekanik olarak çalıştığı döneme geri döndüğünü öne sürmüşlerdir. Ayrıca psikosomatik hastalarda ön-bilinç geçirgenliğinin azalması, zihinselleştirmelerinin farklılığı, düşlemsel işlemlerin azalması, benliğin erotica olmaktan uzaklaşması, uyarım kalkanlarının yetersizliği ile bir arada değerlendirilince nasıl bir kuramsal ve klinik zenginlik karşısında olduğumuz kendiliğinden ortaya çıkar. 

Bu dosyada İstanbul Psikanaliz Derneği tarafından 18-19 Şubat 2005 tarihlerinde gerçekleştirilen 2. Çocuk Psikanalizi Günleri'nde sunulan metinler ve Panos Aloupis ve Marianne Baudin'in bu dosya için kaleme aldıkları iki yazı yer almaktadır. Psikosomatik, Kasım 2006'da düzenlenecek olan 8. Uluslararası İstanbul Psikanaliz Buluşmaları'nın da konusu olacaktır.Psikanaliz Yazıları'nın "Psikosomatik" dosyasının okuyucu için önemli bir başvuru kaynağı oluşturacağını düşünüyoruz. 

 

Tevfika Tunaboylu-İkiz  

içindekiler 

• sunuş - Talat Parman
• önsöz - Tevfıka Tunaboylu İkiz
• psikosomatik tarihi ve çocuk psikosomatiği - Talat Parman
• freud da hasta oldu... - Marianne Baudin / Çeviren: Neslihan Zabcı
• freud'da bedensel sorunsalı - Panos Aloupis / Çeviren: Fiona Faracı
• düşüncenin bedensel kökenleri - M. Levent Kayaalp
• yaşamın başlangıcında beden ve söz - Elda Abrevaya
• anne - çocuk ilişkisinde kendini sakinleştirme yöntemleri - Tevfika Tunaboylu İkiz
• bebeklerde ve küçük çocuklarda bedensel dışavurum - Rosine Debray / Çeviren: Neslihan Zabcı

dosya ötesi 

• narsisizm ve ergenlikte aşk nesnesi seçimi - Dominique J. Arnaux / Çeviren: Neslihan Zabcı
• aşka düşmek: ergenlik devrimi ya da devrimin ergenliği - Saltuk Dönmez

ingilizce özetler

haberler ve duyurular