Sınır kuşkusuz bir yandan bir şeyin bittiği ve durduğu, diğer yandan ise aynı zamanda bir şeyin başladığı, Heidegger’in dediği gibi, bir şeyin bulunuşunun başladığı yerdir. Bu kitapta toplanan makaleler psikanalizin sınırlarında, başka disiplinlerle ve alanlarla karşılaşma çizgilerinde gezinen ve buluşan yazılardır.Umarım, her yazının ardında kendi...

Nöbetler şeklinde seyreden hastalıkların (astım, baş ağrısı, alerji vs.) ortaya çıkmasında, ruhsallığın etkisi artık kanıtlanmıştır. Kanser gibi daha ciddi hastalıklarda da aynı durum söz konusudur. Otuz yıldır psikiyatr ve psikanalist olarak kanser hastalarıyla çalışmamın sonucunda, bedeni olduğu kadar ruhsallığı da ciddi bir şekilde etkileyen bu...

Yatılı (okulda) büyüyen bedenler, yatılı okulda kendini arayan benlikler.Kendini bulanlar, olanlar, oldurulanlar.Kendini kaybedenler, kaybedilenler, kaybettirilenler.Yatılılığın mekânda doğumuyla birlikte bir ömür bilinç ve bilinçdışı düzeyde bit(e)meyen yatılılık meseleleri.Benim evim neresi sorusu; bir uçta kurumdan kaçar gibi çıka...

Kimileri, analizleri böylesine uzun sürdüğü, bitmek bilmediği için rahatsızlık duyarlar. Kimileriyse sonu olmamasını, daha fazla ve daha uzun sürmesini isterler: sanki analiz, sonların sonu olan ölümden kaçınmalarını mümkün kılabilirmiş gibi. İlk gruptakilerin beklediği nedir? Onları katil olmaktan kurtaracak, analistlerinin kendiliğinden ölmesi mi...

Üçüncü binyılın başlangıcında, bir psikanalist olarak klinik deneyimim üzerine kafa yorarken, kendime bazı sorular sordum. Bugün hastalarımla sürdürdüğüm psikanalitik çalışmalarımda, bilinçdışı kendini hangi yolu izleyerek ortaya çıkartmaktadır? Biz bu yollardan hangilerini kullanabiliriz? Psikanalizdeki hastalarım kimlerdir? Onlara dokunabilmek iç...